Soruşma

  • İki kişilik bir sözlü oyundur. Sırf sorulardan oluşan bir konuşma; oyuna adını veren icatlı deyişle 'soruşma'dır.
  • Gelelim nasıl oynandığına. İlk oyuncu bir soru sorar. İkinci oyuncu bu soruya derhal bir başka soruyla cevap vermelidir. Ardından yine ilk oyuncu bu soruya bir diğeriyle... Oyuncuların amacı soruşmayı bu şekilde akıcı bir şekilde sürdürmektir. Soru olmayan bir şey söyleyen, daha önce sorulmuş bir soruyu tekrar eden, veya uzunca duraklayan oyuncu yanar. Alakasız soru sormak da yanma sebebi sayılabilir. Üç yanış bir penaltıdır, mağlubiyet ile sonuçlanır.
  • Burası önemli: Sorulan sorunun bir önceki soruyla, dolayısıyla soruşmanın akışı ile alakalı olması gerekir. Yani amaç ardarda birbirinden kopuk sorular sıralamak değil, sorulardan müteşekkil bir muhabbet kurmaktır.
  • Leziz bir soruşma örneği için Tom Stoppard’ın Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler oyununa bağlanalım. (Oyun derken, piyes manasında.)

ROSENCRANTZ: Soruşma oynayabiliriz.

GUILDENSTERN: Ne işe yarayacak?

ROS: Alıştırma olur! 

GUIL: Düz cümle! Bir sıfır. 

ROS: Hile yaptın! 

GUIL: Nasıl?

ROS: Ben daha başlamamıştım. 

GUIL: Düz cümle. İki sıfır.

ROS: Bunu sayıyor musun?

GUIL: Ne?

ROS: Bunu sayıyor musun? 

GUIL: Yandın! Tekrar yasak. Üç sıfır. 

...

GUIL: Adın ne? 

ROS: Seninki ne?

GUIL: Önce ben sordum.

ROS: Düz cümle. Bir sıfır.

GUIL: Evindeyken adın ne?

ROS: Seninki ne?

GUIL: Evimdeyken mi?

ROS: Evindeyken değişiyor mu?

GUIL: Ne evi?

ROS: Evin yok mu senin?

GUIL: Neden soruyorsun?

ROS: Nereye varmaya çalışıyorsun?

GUIL: (Üstüne bastırarak) Adın ne? 

ROS: Tekrar. İki sıfır.

GUIL (Ros’u hışımla tutarak): SEN KİM OLDUĞUNU SANIYORSUN? 

ROS: Retorik! Oyun ve maç! (Duraklar) Bunun sonu nereye varacak? 

GUIL: İşte bütün mesele bu.